GELEBEK ?AK PARTİ KOZAN İLÇE BAŞKANLIĞI OLARAK TERÖRÜ KINIYORUZ?

GELEBEK ?AK PARTİ KOZAN İLÇE BAŞKANLIĞI OLARAK TERÖRÜ KINIYORUZ?

Ak Parti Kozan İlçe Başkanlığı son günlerde yurdumuzun çeşitli il ve ilçelerinde meydana gelen hain ve kanlı terör örgütü eylemlerine yönelik basın açıklaması yaptı.

 

Ak Parti Kozan İlçe Başkanlığı son günlerde yurdumuzun çeşitli il ve ilçelerinde meydana gelen hain ve kanlı terör örgütü eylemlerine yönelik basın açıklaması yaptı.

Ak Parti Kozan İlçe Başkanı Veli Gelebek konuyla ilgili olarak; ?Suruç, Adıyaman ve  eylanpınar,Diyarbakır,Oğuzeli,Kilis´deki üzücü olaylar canlarımızı acıtmaktadır,  çok açıkki, bizim evlatlarımız bunlar ve bu ülkede bu evlatlarda, her annenin, her babanın,ülkenin ve bu toprakların emeği var. Bunun karşılığı yoktur. Ölen her canın, her insanın, burada bizi büyük bir acıya sevk ettiğini, toplumumuzun huzuruna, birliğine ve beraberliğine kastedilmiş bir cani anlayışla karşı karşıya kaldığımızın bilinmesini istiyoruz.

Bunun üzerinden rant devşirmek isteyenler var. Siyaset primi yapmak isteyenler var. Toplumuzun ve milletimizin en çok sağduyuya, beraberliğe, bütünleşmeye ihtiyacı olduğu bir süreç içerisinde hala seçim dönemlerindeki yalanlarını, tahrikkar tutumunu maalesef Selahattin Demirtaş, HDP yetkilileri ortaya koymaktadır. Burada bir planı adım adım uygulamaya çalışıyorlar ve bu planı uygularken de gerek AK Parti´yi gerek hükümetimizi ahlaksız bir şekilde hedef alıyorlar. Bunu bizim kabul etmemiz ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti´ni dünyaya yalanlarla ve hiç dayanağı olmayan suçlarla şikayet etmek bu ülkeye ihanettir. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir.

Bu olayların birinci gününde ´biz kendi güvenlik güçlerimiz oluşturacağız, kendi güvenliğimizi sağlayacağız´ dedikten sonra gelen tepkiler üzerine bundan özür dilemeyip, sanki bunu kendisi söylememiş, bizler bunu kendimiz uydurmuşuz gibi  Ak parti Camiasını suçlamak, Selahattin Demirtaş´ın aymazlığıdır.

Kimlerin Türkiye´deki oluşacak istikrarsızlıktan kendilerine medet ummaya çalıştıklarını da biliyoruz.. Bunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum ki Türkiye´nin uzun zamandan beri sürdürdüğü ve büyük dikkatle devam ettirdiği milli birlik ve kardeşlik sürecini ortadan kaldırabilmek için Selahattin Demirtaş elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Selahattin Demirtaş´ı cilalayanlar, parlatanlar onun bugünkü yüzünü göstermek istemeyenler, sus pus olmuşlardır"

´Elbette ki sorumluluk içerisinde hareket etmek, bizim en temel görevlerimizden birisidir. Millet bizi Türkiye´nin huzuru, sukünu, Türkiye´nin ekonomisinin ilerlemesi, Türkiye´nin birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşamasına memur etmiştir. Millet bizi çatışmalarımız içerisinden kendine huzursuzluk sirayet edecek memur yapmamıştır.

Terör eylemlerinin bir tanesine taraftar olup öbür tanesini lanetlemek doğru değildir. Terör bir insanlık suçudur. Kim yaparsa, kime karşı yaparsa yapsın, terör ve teröristlerin, terör eylemlerinin mutlaka lanetlenmesi gerekir.

Vefat edenher insan bizim yüreğimizden sökülen parçalardır. Onların etnik mezhebi, kimliği, onların siyasi ideolojik arka planını tartışma konusu yapmayı, vatandaşlık, bir aidiyet bağlamında da siyasi etik bağlamında doğru bulmayız. Kim böyle bir ayrım yaparsa bu davranışı etik dışı, siyasi ahlak dışı bir davranış olarak telakki ederiz.

Maalesef Türkiye´de bir algı operasyonu var, bir takım insanlar yalanları kırk defa söyleyince sadece Türkiye´dekilere değil, dışarıdakileri de neredeyse inandıracak noktaya geliyorlar. Son yaşadığımız olaylarla ilgili maalesef yanlış algıların hem hükümetimizi hem de güvenlik güçlerimizi hedef aldığının farkındayız. Bunlardan bir tanesi; DAEŞ´e karşı Türkiye hükümeti yeterli mücadeleyi yapmıyor algısıdır.Daha da kötüsü Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin DEAŞ Militanlarını eğittiği,DEAŞ Militanlarının Türkiye üzerinden Suriye topraklarına geçtiği iddialarıdır. Bunun üzerinden propaganda amaçlı, fevkalade etkili bir kampanya yürütülmektedir. Bu alçakça bir yalandır. Hiçbir noktası doğru değildir. Bu iddiaların ne kadar asılsız olduğu özellikle de son 1haftadır DEAŞ´ın ülkemize yaptığı saldırılarla ve güvenlik güçlerimizin anında angajman kuralları kapsamında verdiği karşı saldırıyla apaçık  ortaya çıkmıştır.

DAEŞ, Türkiye´nin lanetlediği bir terör örgütüdür. "DAEŞ´i, Türkiye´de DAEŞ konuşulmazken bile terör örgütleri listesine almış bir  Ak parti hükümeti var." 10 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete´de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yaklaşık 2 yıl önce DAEŞ´in isminin açıkça zikredildiği, "El Kaide bağlantılı bir terör örgütü" olarak terör örgütleri listesine alınmıştır.Kaldı ki birbiriyle çatışan her iki Terör Örgütü Türkiye´yi hedef almaktadır.

Türkiye ve AK Parti iktidarlarının, hiç bir zaman hiç bir terör örgütüyle doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi söz konusu olmadığı gibi hiç bir terör örgütüne de müsamaha gösterilmemiştir.

Kimsenin bu olaylar üzerinden Türkiye´yi töhmet altında bırakıcı, halkı tahrik edici bir tutum içine girmemesi gerekir.

Bizim için terörün dini, rengi, kimliği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve bu büyük millet, Çözüm Süreci´nin başarıya ulaşabilmesi için hem sabrı hem metaneti hem de bir medeniyetin büyük bir anlayışını, bir çerçeve içerisinde tutma metanetini göstermiştir. Şimdi elinde silahla beraber bize demokrasi ayarı vermeye çalışanlara elbette ki bizim itimat etmemiz son derece zordur. Süslü cümleler, kelimeler, samimiyetsiz duruşlara itimat edilemez. Türkiye Cumhuriyeti milletinin ve devletinin gücünden daha büyük bir gücü olduğunu düşünenler yanılırlar ve aldanırlar."

Çözüm Süreci demek, bütün terör eylemlerinin devam etmesi, buna göz yumulması demek değildir. Bunu herkes şöylece bilsin."Türkiye´nin bütünlüğünü, bölünmezliğini, bayrağımızı, devletimizi asla gölge altında bırakmayacak ve eylemlere hiçbir zaman fırsat verilmeyecektir.

Evet, silah bırakmadıkları sürece, silah bizim her şeyimizdir, hem terör eylemi yapacağız, hem yakacağız, hem yıkacağız hem tehdit edeceğiz, her istediğimizi yapacağız, ama Çözüm Süreci de lafta devam etsin´ derlerse, böyle bir şey yok. Bunu kafalarına soksunlar. Bu eylemleri yapanlara acımasız bir şekilde karşılıkları mutlaka verilecektir.

Hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı sayın Bülent Arınç´ın da sorduğu soru üzerinden özellikle de HDP´ye baraj açtırmak için direk veya dolaylı katkı sunanları düşünmeye davet ediyoruz.

20 Temmuz  Pazartesigününe kadar  Sosyalist gençlerin eylemi için her türlü organizasyona destek olan eylem için kaymakamla görüşen ve pazarlık yapan HDP´nin yerel yetkililerinden hiç birisi patlama sırasında neden orada yoktu?

Amara Kültür Merkezi´ndeki 2 güvenlik kamerasının patlama anında çalışmadığı  ortaya çıktı. BDP´li Suruç Belediyesi kamera sisteminin arızalı olduğunu söylemişti. Daha sonra kameraların arızalı olmadığı, bilinçli olarak devre dışı bırakıldığı anlaşıldı. Kameraları hangi maksatla kapattığınızı ve saldırıyı neden kararttığınızı anlatabilecek misiniz? 

Patlamada ölen gençleri, ailelerine verme konusunda neden zorluk çıkardınız? Gençlerin hem dirisini hem de ölüsünü adice istismar etmekten utanmıyor musunuz?

Patlama olur olmaz HDP saldırıyı yapanın IŞİD olduğunu ilan etti. HDP bu saldırıyı IŞİD´in yaptığını anında nasıl bildi?

HDP ve Demirtaş´ı seçim öncesi "barış güvercini" ilan edip kadın-erkek kapı kapı dolaşarak bu Marksist partiye oy devşiren, Ak Parti düşmanlığını İslam düşmanlığına ulaştırmış paralel abiler-ablalar, bu yaptıklarının hesabını mahşerde nasıl verebileceklerini de hesap ediyorlar mı?

Tayyip Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığı ile yayınlarını PKK-HDP bültenine çevirmiş olan Doğan Grubu ve Cumhuriyet, Paralel medyanın, PKK ve HDP´nin bu yaptıkları karşısında yüzleri kızarıyor mu acaba?

Türkiye kamuoyu merakla bu soruların cevabını beklemektedir.

Biliyoruz; bu sorulara siz cevap veremezsiniz. Ama şunu  daunutmayın bunların hepsinin cevapları tek tek güvenliik güçlerimizce bulunacaktır.

Ak Parti Kozan İlçe Başkanlığı olarak; buradan bir kez daha şehit olan güvenlik güçlerimize Allah´tan rahmet,acılı ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyoruz? dedi.