Fevzi ARMAĞAN<br>Er Meydanı


NAMAZ


Esselamü Aleyküm

Değerli dostlarım bu günkü kaleme alacağımız konumuz Namazın Fazileti onun değeri konusunda olacaktır. Namaz ibadetlerin en değerlisi olduğu için Allah´ın kitabına uyarak namazı tekrar tekrar anlatıp insanları ona teşvik ediyoruz. Namazın Faziletleri hakkında Rasulullah Efendimiz buyuruyor ki; ?hiçbir kula iki rekât namaz kılmasına izin verilmesi kadar değerli bir bağış verilmemiştir.? Muhammet b. Şirin ( r.a) der ki; ?şayet iki rekât namazla cennet arasında tercih yapmam gerekseydi, iki rekât namaz kılmayı tercih ederdim. Çünkü bu iki rekât namazda Allah´ın rızası vardır. Cennette ise benim rızam vardır.? Rivayet edilir ki Allahu Teâlâ yedi kat gökleri yaratınca meleklerle gökleri doldurdu. Ve hiç ara vermeksizin namaz kılmalarını emretti. Her bir gök halkına bir çeşit ibadet emretti. Bir gök halkına Sur´a üfleninceye kadar kıyam da durmalarını, bir gök halkına rükû´da olmalarını bazılarına secdeyi diğer bir kısmına da kanatlarını yere serip onun heybeti huzurunda öylece durmalarını emretti. İlliyin ve Arş melekleri ise Arşın etrafında tavaf ederler. Vakfe yaparlar.? Allah´ı hamd ile tesbih ederler. Yeryüzündekiler hesabına ondan af dilerler.? ( şura.5)

Yüce Allah´ımız bütün bu ibadetleri biz müminlere ikram olsun diye bir namazda toplamıştır. Taki gök ehlinin yaptığı ibadetten bir nasip ve haz bulunsun. Bizlere namaz ibadetini verdiği için şükür ise o namazı dosdoğru kılmaktır. Şartlarına ve ölçülerine riayet etmektir. Rabbimiz Teâlâ buyuruyor ki; ? onlar ki gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar kendilerine verdiğimiz rızkın bir kısmını fakirlere verirler.?(Bakara.1-3) yine Rabbimiz ; ?namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz, rükû edenlerle birlikte rükû ediniz.? (Bakara 43). Değerli kardeşlerim Kur-an´ın neresinde namazdan bahsedilmişse bu ?ikamet etmek? yani hakkını vererek kılmaktır. Buna karşılık Cenabı Allah münafıklardan bahsederken şöyle buyuruyor; ?yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarından gafildirler.? (Maun-5) Allah namaz kılanları münafık diye adlandırdı. Müminler ise namazı dosdoğru kılanlar olarak adlandırılmıştı. O halde değerli dostlar bizler namazlarımızın kılınış şekli ile adlandırılmaktayız. Biz kendi ölçümüzü bilmek durumundayız. Biz Allah´ın münafıklar diye adlandırdığı grupta mıyız yoksa mümin diye adlandırdığı grupta mı. Resulü Ekrem Efendimiz buyuruyor ki; ? sizden birisinin kıldığı namazın üçte biri veya dörtte biri veya beşte biri veya altıda biri Peygamberimiz (sav) onda bire kadar çıkarmıştır. Yani kişi namazda ne kadar namazı düşünmüşse o kadar kısmı yazılır. Bunu da biz açıklayalım, yani kişi namaza durunca kendini namaza ne kadar adapte ettiysen, Allah´ı ne kadar düşündüysen, aklın, fikrin, ruhun ve bedenin ne kadar Allah´ın huzurundaysa o kadar namazdasın ve o kadarı namaz olarak kabul edilir ve sevabına eklenir. Selam ve dua ile.

ÖZELİMİZ KALMADI

Özelimiz, mahremimiz kalmadı,

Her şeyimiz orta yere serildi.

Attığımız taş yerini bulmadı,

Hat´sızlığın zirvesine erildi.

 

Her şey reklam, gösterişsiz kuş uçmaz,

Kamera olmazsa mezarın açmaz.

Bülbül bağda ötmez, gül koku saçmaz,

Temiz aşklar can evinden vuruldu.

 

Hayrı, ibadeti paylaşıyoruz,

Mangaldaki eti paylaşıyoruz,

Hasta ziyareti paylaşıyoruz,

Resimlendi internete verildi.

 

Herkes tarz peşinde farzdan habersiz,

Şımardılar namus, ırzdan habersiz,

Kız anadan ana kızdan habersiz,

Çirkefliğin zırvasına varıldı.

 

Arsızlık aşikâr, fuhuş aşikâr,

Namert bakış, kahpe duruş aşikâr,

Günden güne şirk´e varış aşikâr,

Armağan´ım yaza yaza yoruldu.

FEVZİ ARMAĞAN

23.03.2016