Özcan ALADAĞ


Ne demeye kırıp dökerler!


?Çevreye verdiğimiz zarardan dolayı özür dileriz´ yazısını mutlaka görmüşsünüzdür etrafınızda.

Bir belediye başkanının döneminde şehrin cadde ve sokaklarına döşenen parke taşları, kaldırım taşlarını kendisinden sonra iş başına gelen belediye başkanı değiştirme ihtiyacı duyar.

Ve bu yazıyı asar!

Aslında çevreye verdiğiniz zarardan daha çok bu ülkenin parasını heder ediyorsunuz. Birilerine yani seçimler döneminde size destek veren kişilere bir şekilde para aktarmak için kırıp dökersiniz!

Parke taşlarının üzerine asfalt dökersiniz.

Asfaltı söker parke taşı döşersiniz.

Kaldırımları önce boyarsınız. Sonra o da hoşunuza gitmez.

Alırsınız bir karar ve sonrasında kendi kaldırımlarınızı kendiniz döşersiniz.
Unutursunuz, size yetki veren bu halkın niçin yetki verdiğini!

Sanırsınız ki ?belediye ekmek dağıtma kapısı!´

Hal böyle olunca da bu tür görüntüler çıkar.

Adana´nın en işlek caddesi olan Gazipaşa´da kaldırımları esnaflara peşkeş çeken, yayaların elinden alan zihniyetler şimdi de oturup karar almışlar. Gazipaşa´nın yollarını ve kaldırımlarını sil baştan yenilemek için karar almışlar.

Milletin araya giden parasından kime ne?

Kaldırım ve parke taşlarını sökenlerin yüzünden esnaf mağdur iş yapamıyor.

Araç sahipleri mağdur, trafik kapalı olduğu için.

O bölgede oturan insanlar mağdur, araçlarını evlerinin önüne park edemedikleri için.

Hani, taşları değiştirince araçlara özgürlük gelse, esnafın işi artmış olsa, insanların refah düzeyi yükselse anlayacağım.

O da yok?

Demek ki birilerine hizmet etmenin en kestirme yolu bu.

Son günlerde eski belediye başkanları dönemlerinde yapılan parkların banklarını yenileyerek parkın içerisine birkaç spor yapmaya yönelik alet yerleştirip yeniden bu parkları açmazlar mı!

İnanın aklım almıyor. Makyaj yaparak hizmet olur mu?

Son dönemlerin modası haline gelen makyaj konusunda belediye başkanlarımızın çok marifetli olduklarını söylemeden geçemeyeceğim.

Baksanıza taşeron firmada çalışan 5 bin belediye çalışanının maaşlarının iki aydır ödenemez duruma gelmesi durup durur iken olmuyor!

Bir daire başkanının veya belediye başkanının iki dudağı arasından çıkan talimatın sonucu milli servet heder oluyor. Başkaca yerlere harcanması gereken paralar taşa, toprağa yatırılıyor.
Hatta birilerinin kesesine akıtılıyor.

Yazıktır, günahtır.
Sonra?

Bir de pişkin pişkin çıkıp şu kadar yol yaptık, şu kadar asfalt yaptık, taş döşedik demezler mi!

Allah sizi bildiği gibi yapsın?