Fevzi ARMAĞAN<br>Er Meydanı


ÖLÜMÜN ŞİDDETİ


Esselamü Aleyküm

Değerli dostlarım bu gün sizlere ölümün şiddetinden bahsedeceğim. Vaazlarda, toplum içerisinde, aile sohbetlerimizde zaman zaman duymuşuzdur ölümün gerçekleşme anlarını. Kimisine hafif gelişini kimisine zor oluşunu, vs. gibi bunları şimdi asıl kaynağı olan ayet ve hadislerden aktarmaya çalışacağım.

Rasulullah (SAV) şöyle buyurmuş; ? Ölümün acısı üç yüz kılıç darbesine denktir.? Başka bir hadisi şerifte ise sorulan bir soruya ?ölümün en kolayı yünün içine batırılmış bir diken gibidir. O diken çıkarken yanında yün lifleri söküp almadan çıkarmı?? buyurmuşlardır. Yine Rasulü Ekrem Efendimiz  bir hasta ziyaretinde şöyle buyurdu; ?bunun neyle karşılaştığını ben bilirim. Tek tek bütün damarları ölüm sancısı içindedir.? Değerli dostlar Allah dostlarından birisi ?mümin için dünya ve ahiret korkusunun en çirkini ölümdür. O acı testereyle biçilmekten, makas ile doğranmaktan ve kazanda kaynamaktan daha şiddetlidir. Ölüler dirilip dünyada kilere ölümün acısını bildirseydi, yemek yiyemez, uykudan tat alamazlardı.? Buyurmuştur. Bir marifet ehli bir çok hastaya ?ölümü nasıl bulursun?? diye sorardı. Kendisi hastalanınca sordular. ? ya sen ölümü nasıl bulursun?? şöyle cevap verdi. ? sanki gökler yere kapanmış ve benim canım bir iğnenin deliğinden çıkıyor. Rasulullah (SAV) ? ani ölüm, mümin için rahat, ginahkar için hayıflanma vesilesidir.? Rabbim bizleri ölümden hayıflanmadan hazır olan kullarından eylesin, her zaman ölüme hazırlıklı yaşayan müminlerden eylesin. Allah´a emanet olun, selam ve dua ile.

BİRŞEY GÖTÜREMEDİ

Çok zengindi, fukarayı sevmezdi.

O´da gitti bir şey götüremedi.

Cebi boş olana gülümsemezdi.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Hakkı bilmez o paraya tapardı.

Gece gündüz mal hesabı yapardı.

Menfaati için etek öperdi.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Apartmanın adetini bilmezdi.

Çok çalışır işten eve gelmezdi.

Eksilecek diye yemek yemezdi.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Biri kulüpleri mesken tutardı.

Kumar oynar oracıkta yatardı.

Hergün rakıyı şaraba katardı.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Biri mafya idi asıp keserdi.

Biri müslümana nefret kusardı.

Çalışmadan yerdi torpil vardı.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Birisi baş oldu malı götürdü.

Biri hain çıktı bütçe batırdı.

Biri sefa sürdü rahat oturdu.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Biri hovardaydı, alem yaşardı.

Birin alır ötekini boşardı.

İçer kafa çeker sarhoş yaşardı.

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

Armağan´ım gidecek tek şey amel,

Dünya malı yüktür sen ise hamal,

Hani nerde sağır ismet, kör kemal,

O´da gitti bir şey götüremedi.

 

FEVZİ ARMAĞAN

09.03.2016